TÜRKİYE PROBİYOTİK REHBERİ



Prof. Dr. Funda Doğruman Al
Bağırsağımız ve Kişiliğimiz
3.03.2022
3974 Okunma

Temel davranışlarımızın oluşmasında etkili olan kişiliğimizin, aynı zamanda bağırsak-beyin ilişkisinin son dönemde ortaya konan bulguları nedeniyle mikrobiyom ve davranışlarımız arasındaki bağlantıyla da şekillendiği üzerinde ilginç araştırmalar yapılmaktadır.

İnsan bağırsak mikrobiyomunun çeşitliliği ile bileşiminin, kişilik özelliklerine göre önemli farklılıklar sergilediği ve bu nedenle kişilik özelliklerinin bağırsak mikrobiyom çeşitliliği ile önemli ölçüde ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Örneğin duygusal dengesizlikleri bulunan ve sorumluluk bilinci zayıf olan kişilerde belirli bazı bakterilerin yoğunluğu yüksek olarak saptanırken, daha dikkatli ve sorumluluk bilinci yüksek kişilerde bağırsak sağlığı açısından önemli bir bileşen olan bütirat üretimi yapan bakterilerin daha yoğun olduğu gösterilmiştir. İnsan çalışmalarından elde edilen bilgiler sınırlı olmakla birlikte farelerde bağırsak mikrobiyom içeriği ile anksiyete, stres ve depresyonla ilgili davranışlar arasında bağlantı olduğu gösterilmiştir.

Diyetteki değişiklikler, çevresel etkiler, cinsiyet farklılıkları ile insan duygusal ve bilişsel işlev değişikliklerinden etkilenen insan mikrobiyomunda tüm bu faktörlerin detaylı etkilerinin analizinin yapılmasındaki kısıtlılıklar çalışmaları zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte sağlıklı yetişkinlerde bağırsak mikrobiyomunun daha stabil olduğu göz önüne alındığında, davranış-bağırsak ilişkilerinin dinamiklerini araştırmak, sağlık durumunun devamının sağlanmasına yönelik bilgilerimizin gelişmesine olanak tanıyacaktır.

Bağırsak mikrobiyomundaki diyet ve diyete bağlı değişikliklerin, bağırsak-beyin eksenini etkileyerek, nöral, immün ve endokrin kaynaklı mekanizmalarla stres, kaygı, anksiyete ve depresyon gibi davranışların oluşumunda etkili olabileceği belirtilmektedir. Geniş sosyal ağlara sahip, uyumlu ve samimi olan kişilerin yüksek lifli besin tüketimlerinin fazla olduğunun gösterilmesi, kişilik özelliklerinin beslenme alışkanlıklarını ve tercihlerini etkilediğine dair önemli bir bulgu niteliği taşımaktadır. Mikrobiyom analizleri bu kişilerin daha çeşitli bir mikrobiyoma sahip olma eğiliminde olduğunu ortaya koymakta, böylelikle kişilik özelliklerinin insan bağırsağındaki mikrobiyal topluluğu şekillendirebileceği düşünülmektedir. Buna karşılık, kaygı ve stresin, azalmış çeşitlilik içeren bir mikrobiyom bileşimi ile bağlantılı olduğu ileri sürülmektedir. Bu nedenle bağırsak bakterilerinin zihinsel sağlık için terapötik potansiyele sahip olabileceği düşünülmektedir.

Modern toplumumuzun psikolojik sağlığındaki durum göz önüne alındığında, bilimsel dayanağı oluşturulmuş etkili yeni uygulamalara ihtiyaç duyulmaktadır. Daha az sosyal etkileşimde olduğumuz, doğada daha az zaman geçirdiğimiz, stresli zamanlar içeren yaşamlarımız, lif açısından yetersiz içerikli beslenme şeklimiz, mikroplardan arındırdığımız aşırı temiz ve antibiyotik tedavilerine bağımlılığımızı sürdürdüğümüz modern yaşamlarımız sonucunda oluşan bağırsak disbiyozu üzerinde düşünmemiz yerinde olacaktır. Tüm bu faktörler bağırsak mikrobiyomunu etkileyerek davranışlarımızı ve psikolojik sağlığımızı tam olarak bilinmeyen mekanizmalarla şekillendirebilmektedir.

Disbiyotik mikrobiyomun, nörolojik ve psikiyatrik bozukluklarla ilişkili olabileceğine dair bazı göstergeler mevcut olmakla birlikte, bağırsak mikrobiyom içeriğinin kişiler arasındaki davranış farklılıklarını kesin olarak ne ölçüde etkileyebildiği konusu henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Bununla birlikte hayvan çalışmaları, bağırsak mikrobiyomunun stres, kaygı ve depresif benzeri davranışların yanı sıra sosyal davranış ve iletişimi etkileyebileceğini göstermiştir. Farelerde fekal/dışkı transplantasyonu yapıldıktan sonra bağırsak mikrobiyom içeriklerinin değişmesiyle, fareler arasında davranışsal özelliklerin aktarılabildiğinin gösterilmesi ikna edici bir bulgu olarak kabul edilebilir özelliktedir.

Kişiliğimiz; arkadaşlıklarımızı, stresle nasıl başa çıktığımızı, hangi işlerde başarılı olduğumuzu ve zamanımızı nasıl geçirmekten hoşlandığımızı etkileyerek dünyamızı şekillendirmemizi sağlar. Bu durum yaklaşık %50 kalıtsal olduğundan, çevresel faktörlerin kişiliğimize önemli ölçüde katkıda bulunduğu görülmektedir. Dış çevremize ek olarak, mikrobiyom konusundaki gelişmeler, 'içimizdeki ortamın' merkezi sinir sistemi ile etkileşime girdiğine dair bulguların açıklanmasıyla mental ve davranışsal bozukluklar için yeni tedavi seçeneklerinin ortaya çıkma potansiyeline fırsat yaratmaktadır.

İnsanlarda intestinal mikrobiyomun modülasyonuna yönelik uygulamaları içeren yaklaşımlar yaygınlaştıkça, bağırsak mikrobiyomunun merkezi sinir sisteminin işleyişine saptanabilir bir katkı sağlayıp sağlamadığı gösterilecektir. Probiyotiklerin stres, kaygı ve depresif belirtilerde kullanıldığı çalışmaların sonuçlarının klinik olarak yararının belirlenmesinin yanı sıra beyin görüntüleme yöntemleriyle de olumlu etkileri olduğu desteklenmektedir. Örneğin, dört haftalık bir süre boyunca probiyotik uygulamasının beyin aktivitesini modüle ettiği ve katılımcılara olumsuz yüz ifadeleri sunulduğunda duygusal işlemeye dahil olan beyin bölgelerinin aktivitesinde azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Prebiyotikleri içeren çalışmalarda irritabl bağırsak sendromu olan hastalarda bir aylık prebiyotik takviyesinin ardından kaygının azaldığı gözlenmiştir.

Bağırsak mikrobiyom bileşimi ve çeşitliliğindeki farklılıkların kişilik özellikleriyle bağlantılı olduğunun gösterilmesiyle kişilik anlayışımıza yeni bir boyut kazandırılmıştır. Bu bulgular, ruhsal iyileşmeye, anksiyete ve depresyon gibi durumları gidermeye yardımcı olmak için probiyotik ve/veya prebiyotik kullanımı konusunu gündeme getirmektedir.

Sevgi ve sağlıkla kalınız…

 

 


Yazar


Prof. Dr. Meltem Yalınay

Editörler


Prof. Dr. Meltem Yalınay
Ecz. Selman Alimoğlu

Koordinatör


Ecz. Ahsen Sümeyra Bilgin

Makaleler
Ecz. Selman Alimoğlu
Fermente İçecek: Boza
25.08.2022 8842 Okunma
Ecz. Selman Alimoğlu
Doğumla Beraber Bebeklerde Mikrobiyota Oluşumu
26.05.2022 3221 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Toprak ve Bağırsak Mikrobiyomu Arasındaki Bağlantı
11.05.2022 2951 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Oruç Tutmak Bağırsaklarımızı Nasıl Etkiler?
7.04.2022 2565 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Bağırsak Sağlığınızı Desteklemenin 10 Yolu
22.03.2022 4304 Okunma
Prof. Dr. Funda Doğruman Al
Bağırsağımız ve Kişiliğimiz
3.03.2022 3974 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Anne Çocuk İlişkisinde Probiyotikler
28.02.2022 2844 Okunma
Prof. Dr. Funda Doğruman Al
Bağırsağımızdaki Eski Dostlar
18.02.2022 1152 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Covid-19 ve Sağlıklı Bağırsak
7.01.2022 1401 Okunma
Uzm.Dr. Nüget İlgün
Toprak Besin Ağı, Toprak Mikrobiyotası Nasıl Çalışır?
27.09.2021 4217 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Probiyotik-Prebiyotikler Mikrobiyotayı Nasıl Etkiliyor?
7.09.2021 4312 Okunma
Prof. Dr. Meltem Yalınay
Sağlıklı Bağırsak İle Sağlıklı Yaşam
16.08.2021 3609 Okunma




*Bu kılavuzdaki bilgiler herhangi bir hastalığı teşhis etmek, tedavi etmek veya önlemek için tasarlanmamıştır. Bu sitede yer alan ürünler, hizmetler, bilgiler ve bu sitede doğrudan veya üçüncü taraf web sitelerine bağlantı vererek sağlanabilecek bilgiler de dahil olmak üzere bu sitede sağlanan diğer içerikler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Lütfen tıbbi veya sağlıkla ilgili sorularınız için doktora veya bir sağlık uzmanına danışın.

Sürüm: 0.1.7983.24605 Tarih: 9.11.2021 13:40:10

© 2024 - Probiyotik projesi